CompaRe | Allgemeine und Vergleichende Literaturwissenschaft
Refine
Year of publication
Document Type
- Article (27)
- Review (11)
- Part of a Book (4)
Language
- Turkish (42) (remove)
Has Fulltext
- yes (42)
Keywords
- Türkisch (6)
- Übersetzung (6)
- Übersetzungswissenschaft (6)
- Literatur (4)
- Deutsch (3)
- Kafka, Franz (3)
- Literarische Übersetzung (3)
- Vergleichende Literaturwissenschaft (3)
- Alman Edebiyatı (2)
- Der Prozess (2)
- German literature (2)
- Geschlechterforschung (2)
- Literaturtheorie (2)
- Migrantenliteratur (2)
- Rezeption (2)
- Turkish literature (2)
- Adalet (1)
- Adaption <Literatur> (1)
- Adıvar, Halide Edip (1)
- Adıvar, Halide Edip: Ateşten Gömlek (1)
- Alman Efsaneleri (1)
- Alımlanma (1)
- Anday, Melih Cevdet (1)
- Ausländischer Arbeitnehmer <Motiv> (1)
- Autobiografische Literatur (1)
- Bandit <Motiv> (1)
- Banditry (1)
- Barrikaden am Wedding (1)
- Baum, Lyman Frank (1)
- Belli, Sevim (1)
- Borchert, Wolfgang (1)
- Chidolue, Dagmar (1)
- Christie, Agatha (1)
- Christie, Agatha: Murder at the vicarage (1)
- Cinayet (1)
- Comparative literature (1)
- Conditions affecting translations (1)
- Conrad, Joseph (1)
- Content based translation (1)
- Das Fräulein von Scuderi (1)
- Das Schloss (1)
- Dedektif (1)
- Der Trotzkopf (1)
- Destan (1)
- Detektivin <Motiv> (1)
- Deutsche Sagen (Grimm) (1)
- Değirmencioğlu, Hamdi: Hayat mı Bu (1)
- Değişim (1)
- Die Horen <Zeitschrift, Tübingen> (1)
- Die Klavierspielerin (1)
- Die Verwandlung (1)
- Die zwei gleichen Söhne (1)
- Die Ästhetik des Widerstands (1)
- Duineser Elegien (1)
- Duvar imgesi (1)
- Efsane (1)
- Epos (1)
- Erinnerung <Motiv> (1)
- Erzähltheorie (1)
- Eve Dönüş (1)
- Eşkıyalık (1)
- Familienroman (1)
- Frankfurter Poetik-Vorlesungen (1)
- Frau (1)
- Frau <Motiv> (1)
- Frauenbild (1)
- Fremdheit <Motiv> (1)
- Gerechtigkeit <Motiv> (1)
- Geschlechterrolle (1)
- Gewalt <Motiv> (1)
- Goethe, Johann Wolfgang von (1)
- Gott <Motiv> (1)
- Grimm Kardeşler (1)
- Grimm, Jacob (1)
- Grimm, Wilhelm (1)
- Heart of darkness (1)
- Heimkehr <Motiv> (1)
- Hermeneutik (1)
- Hinduismus (1)
- Hirtendichtung (1)
- Historische Kritik (1)
- Historischer Roman (1)
- Hoffmann, E. T. A. (1)
- Impliziter Leser (1)
- Inhaltsbetonte Übersetzung (1)
- Intermedialität (1)
- Intertextualität (1)
- Iser, Wolfgang (1)
- Islambild (1)
- Jelinek, Elfriede (1)
- Justice (1)
- Karacaoğlan (1)
- Karşılaştırmalı Yöntem (1)
- Karşılaştırmalı edebiyat (1)
- Kinder- und Hausmärchen (1)
- Kleist, Heinrich von (1)
- Kollektives Gedächtnis <Motiv> (1)
- Kommunikation (1)
- Komparatistik (1)
- Krieg (1)
- Kriegsgefangener (1)
- Kriminalroman (1)
- Kulturkontakt (1)
- Körper <Motiv> (1)
- Kür, İsmet (1)
- Lady Punk (1)
- Lawrence, D. H. (1)
- Lebensbedingungen (1)
- Legend (1)
- Legende (1)
- Livaneli, Zülfü (1)
- Madrigal (1)
- Mann, Thomas / Tonio Kröger (1)
- Metinlerarasılık (1)
- Metni İçkin Yöntem (1)
- Michael Kohlhaas (1)
- Milieu <Motiv> (1)
- Militär (1)
- Minnesang (1)
- Mitoloji (1)
- Modern Türk Edebiyatı (1)
- Moltke, Helmuth Karl Bernhard von (1)
- Moltke, Helmuth Karl Bernhard von: Briefe über Zustände und Begebenheiten in der Türkei aus den Jahren 1835 bis 1839 (1)
- Mord <Motiv> (1)
- Morenga (1)
- Muslim (1)
- Mutter-Tochter-Beziehung <Motiv> (1)
- Mystizismus (1)
- Mythologie (1)
- Mythology (1)
- Nachkriegszeit (1)
- Neukrantz, Klaus (1)
- New Age (1)
- New woman (1)
- Nibelungenlied (1)
- Nâzım Hikmet (1)
- Odyssea (1)
- Open Access (1)
- Orientalismus (1)
- Paratext (1)
- Pazarkaya, Yüksel (1)
- Peritexts (1)
- Phantastische Kinderliteratur (1)
- Poetologie (1)
- Poetry (1)
- Polisiye roman (1)
- Post-war literature (1)
- Postkolonialismus (1)
- Postkolonyal Kuram (1)
- Preußen (1)
- Rebellion <Motiv> (1)
- Reception (1)
- Recht <Motiv> (1)
- Reich-Ranicki, Marcel (1)
- Reiseliteratur (1)
- Reiß, Katharina (1)
- Return to home (1)
- Rezeptionsästhetik (1)
- Rhoden, Emmy von (1)
- Rilke, Rainer Maria (1)
- Sabahattin Ali (1)
- Sabahattin Ali: Kuyucaklı Yusuf (1)
- Savaş (1)
- Savaş sonrası edebiyat (1)
- Schiller, Friedrich (1)
- Seyahatname çevirisi (1)
- Shakespeare, William (1)
- Sheperd (1)
- Soziale Integration (1)
- Sozialistischer Realismus (1)
- Sprache (1)
- Süskind, Patrick (1)
- Tagebuch (1)
- The fox (1)
- The wonderful wizard of Oz (1)
- Timm, Uwe (1)
- Tired with all these, for restful death I cry (1)
- Tractatum de Moribus, Conditionibus et Nequitia Turcorum (1)
- Translation of travel books (1)
- Türk Edebiyatı (1)
- Türkenbild (1)
- Türkenkrieg <1683-1697> (1)
- Utopie (1)
- Von dem Fischer un syner Fru (1)
- Walther <von der Vogelweide> (1)
- Wand <Motiv> (1)
- War (1)
- Weiss, Peter (1)
- Wissenschaftliche Zeitschrift (1)
- Wortfeld (1)
- Yanmetin (1)
- Yeni kadın (1)
- Yeşilçam (1)
- Yücel, Can (1)
- Yücel, Can: 66. Sone (1)
- Zorlutuna, Halide Nusret (1)
- Çeviriyi etkileyen etmenler (1)
- Çoban (1)
- Über naive und sentimentalische Dichtung (1)
- Übersetzerschule (1)
- Übersetzungstheorie (1)
- İlhan, Attilâ (1)
- İsyan (1)
- İç metin (1)
- İçerik odaklı çeviri modeli (1)
- Şiir (1)
Edebiyatta Polisiye Roman olarak adlandırılan bir türün ortaya çıkmasının en önemli nedenlerden biri, insanoğlunun gizem karşısında duyduğu meraktır. Ölüm, cinayet ve suç gibi içerisinde gizem barındıran konuları bir dedektif titizliği ile çözmeye çalışan polisiye roman okuru, okuma serüveni boyunca kendini gerilimin hiç eksilmediği bir evrende bulur. Bu suç evrenindeki en büyük destekçisi, suçluyu bulmak için görevlendirilmiş olan dedektif ya da polis memurudur. Okur, eserin içerisine yerleştirilen ipuçlarından yola çıkarak ve akıl yürüterek suçluyu bulmaya çalışır. Polisiye roman türünün böylesine ilgi görmesinin bir sebebi de, okurun kendisini eserin bir parçası olarak hissetmesidir. Polisiye romanda, dedektif karakteri genellikle kurnaz, atik, analitik, detaycı ve meraklı olarak betimlenir. Bu noktadan hareketle çalışmada, iki kurnaz kadın dedektif karakter ele alınmıştır. Çalışmanın amacı, Ernst Theodor Amadeus Hoffmann'ın "Das Fräulein von Scuderi" ("Matmazel Scuderi") ve Agatha Christie'nin "Ölüm Çığlığı" ("The Murder at the Vicarage") eserlerindeki kadın dedektif karakterleri Matmazel Scuderi ve Jane Marple'ı tanıtmak ve her iki kadın karakter arasındaki benzerlikleri ve farklılıkları ortaya çıkarmaktır. Çalışmada, eserler karşılaştırmalı ve metin odaklı bir yöntemle irdelenecektir.
Franz Kafka Almanca yazılan edebiyat içinde dünyada en çok okunan ve eserleri en çok yorumlanan yazarlardan biridir. Farklı dillere çevrilerek uluslararası büyük yankı bulan Kafka'nın eserlerinin Türkçe'ye çevrilmesi Türkiye'de 1950'li yıllarda başlar. Türkiye'deki Kafka alımlanmasının temelini oluşturan bu çevirilerin aynı zamanda Türk Edebiyatı ve entelektüel dünyanın gelişimini devamlı etkilediği görülür. Türkiye, kültürel ve toplumsal yapısı itibarıyla Franz Kafka'nın doğup büyüdüğü ve sosyalleştiği ortamdan birçok açıdan farklılık gösterir. Bu farklılığa bağlı olarak ortaya çıkan alımlanma şartları Kafka ve eserlerini anlama ve yorumlamada da farklılıkları beraberinde getirir. Bu kapsamda bu makalede amaç Franz Kafka ve eserlerinin Türkiye'deki alımlanmasını, alımlanma süreci ile birlikte Kafka'nın eserlerinin Türk okuyucusu ve Modern Türk Edebiyatı üzerine etkisi, ülkenin tarihsel, kültürel, toplumsal ve siyasi gelişimleri de dikkate alınarak incelemektir.
Sömürgeciliğin farklı bakış açılarıyla sorunsallaştırıldığı postkolonyal düşünce, kimi yazarları derin bir etki altına alarak söz konusu yaklaşımlara ilişkin düşüncelerini yazınsal yapıtlarında yansıtma olarak açığa çıkmıştır. Bu yazarlardan biri olan çağdaş Alman Edebiyatının en önemli isimlerinden Uwe Timm, 1978 yılında kaleme aldığı ve 1904-1907 yılları arasında geçen sürede Almanya'nın söz konusu dönemde sömürgesi olan Güney Afrika'da yaşamakta olan yerliler ile Almanlar arasındaki mücadelenin konulaştırıldığı Morenga adlı tarihsel romanında kurguladığı Gottschalk karakterinin "Beyaz Kıta"dan "Kara Kıta"ya gelişiyle birlikte kişisel ve sosyal yaşamına ilişkin yaşadığı değişimleri gözler önüne sermiştir. Polonya asıllı İngiliz yazar Joseph Conrad ise, 1899 yılında yazdığı Karanlığın Yüreği adlı yapıtında, "Kara Kıta"ya bir iş için görevlendirilen Marlow'un kıtanın derinliklerinde beyazların yerlilere uyguladığı işkencelerle birlikte deneyimlediklerini anlatılaştırır. Bu bağlamda, postkolonyal kuram ışığında karşılaştırmalı ve metin içkin yöntemle irdelenecek olan söz konusu çalışmada öncelikle postkolonyalizmin bir kuram olarak ortaya çıkışı ve postkolonyal edebiyatın sınırlarına değinilecek, söz konusu iki yapıtta, Afrika topraklarına görevlendirilen başkahramanların kıtada kaldıkları süre boyunca geçirdiği değişim irdelenecek, bir sonuç değerlendirmesi yapılarak çalışma sonlandırılacaktır.
Her yeni edebî metnin kendinden öncekilerden ya ilham aldığı ya da yeniden üretilerek ortaya çıktığı gerçeği bugün edebiyat çevreleri tarafından kabul edilen bir görüştür. Sinema sanatı edebiyat ile her zaman yakın ilişki içerisinde olmuştur. Senaryolar ise edebî metinlerden beslenerek onlardan ilham almıştır ya da özgün senaryo ile edebî metin benzeşmiştir. Edebiyattan beslenen sinema böylece kendi türünü de oluşturmaya başlamıştır. Özellikle melodram türü sinema filmleri 1960 - 1975 yılları arasında Yeşilçam sinemasına hâkim olmuştur. Hamdi Değirmencioğlu'nun 1973 yılında 10. Antalya Altın Portakal Film Festivalinde kendisine ödül kazandıran "Hayat mı Bu?" adlı melodram türündeki senaryosu Grimm Kardeşlerin Halk efsanesi olan "Die zwei gleichen Söhne" ile benzerlikler taşımaktadır. Grimm Kardeşlerin 1816–1818 yılları arasında yayınlanmış olan "Deutsche Sagen" (Alman Efsaneleri) eserinde toplam 585 halk efsanesi yer almaktadır. Halk efsanesine konu olan Genç Kral Pepin / III. Pepin (714-768) tarihsel gerçek bir kişidir ve hikâyesi Alman efsaneleri arasında 441. sırada yer almaktadır. Onun hayatından yola çıkarak anne kompleksinin negatif özellikli arketipi olan üvey anne figürüne farklı bir yorum katan bu Alman halk efsanesi, Değirmencioğlu'nun senaryosunu yazdığı 1972 yapımlı Yeşilçam Sinema filmindeki üvey anne figürü ile benzeşmektedir. Bu çalışmada, Grimm Kardeşlerin "Die zwei gleichen Söhne" adlı efsanesi ile Hamdi Değirmencioğlu'nun "Hayat mı Bu?" adlı film senaryosu metinlerarasılık kuramı ile incelenmeye çalışılmıştır.
Evrensel bir konu olan savaş, her milleti derinden etkileyen en önemli olgulardan sayılmaktadır ve yansıması Karşılaştırmalı Edebiyatın en seçkin konularından biridir. Savaşlar yüzünden birçok farklı kültürde, toplumsal dengeler bozulmuş, cinsiyetçi roller değişmiş ve "yeni kadın" olgusu öne çıkmıştır. Bu çalışmada, 20. yüzyılın kadın Türk edebiyatçılarından biri olan Halide Edip Adıvar'ın 'Ateşten Gömlek' (1922) romanında ve İngiliz edebiyatçı David Herbert Lawrence'ın 'Tilki' ('The Fox') (1922) hikâyesinde "yeni kadın" kavramı karşılaştırmalı edebiyat yöntemi ile analiz edildi. Her iki eserin yansıttığı dönemin tarihsel ve sosyal örgüsü metin inceleme yöntemi ile incelendi. Çalışmanın özü, toplumsal cinsiyet rollerinin savaş dönemlerinde farklı kültürlerin edebiyatlarındaki yansımasını kapsar. İncelemedeki bulguların sonucunda, farklı kültürlerde farklı cinsiyetlere ait yazarlar tarafından ele alınmış olsa da, Adıvar'ın 'Ateşten Gömlek' ve Lawrence'ın 'Tilki' adlı eserinde, savaşın cinsiyet rollerine etkisinin benzer şekilde yansıtıldığı gözlenmiştir. Bu sebeple, bu çalışma, diğer karşılaştırmalı edebi incelemelere ve savaş edebiyatında kadın kimliğinin tanımlanmasına yönelik araştırmalara katkı sağlayabilecek içeriktedir.
Anlama ve Yorumlama Ekseninde Edebiyat. Metin Toprak’ın Hermeneutik ve Edebiyat isimli Çalışması
(2017)
Rezension zu: Metin Toprak: Hermeneutik ve Edebiyat (2016). Dergâh Yayınları: İstanbul. 312 S. ISBN: 9789759957070
Modern Kuramların Postmodern Yansımaları: Okur Odaklı Edebiyat Kuramlarında Okurun Konumlandırılışı
(2017)
20. yüzyılın ikinci yarısından itibaren edebiyat alanında önemli bir paradigma değişikliğinin gerçekleştiği söylenebilir. Bu değişiklik genel olarak edebiyat kuram ve eleştirilerinin o güne kadar ihmal ettiği ancak en başından itibaren edebiyatın en önemli parçası olan okurun yeni bir yönüyle keşfedilmesi ve yeniden tanımlanmasıyla gerçekleşir. Yazar ve onun yazdığı metin karşısında o güne kadar edilgen bir rol biçilen okur, dönemin koşullarının da elverişli olması nedeniyle aşama aşama etken bir role büründürülür. 1970'li yıllardan itibaren ise okurun bu özelliğini ele alan bir dizi yeni bakış açısı ve yaklaşım ortaya çıkar. Özellikle Almanya, Amerika ve Fransa'da ortaya çıkan bu yaklaşımların her birisi beslendikleri felsefi geleneğin etkisi altında farklı bir okur modeli geliştirirler. Bu çalışmada bu farklı okur modellerinden üç tanesi incelenerek okur kavramı ile neyi veya kimi kastettikleri üzerinde durulmuştur. Bu üç farklı yaklaşımın ele alınmasındaki amaç ise, günümüzde edebiyat metnini anlamlandırmada etken bir rol üstlenen okuru tanımlamak üzere kullanılan "postmodern okur" modeline katkılarının olupc olmadığını sorgulamaktır.
Franz Kafka'nın Dava'sının Melih Cevdet Anday'ın İsa'nın Güncesi adlı romanına etkisi açık olmakla birlikte, incelenen romanlar arasındaki ilişki, basit bir esinlenmenin ötesinde, eserlerin kaleme alındığı dönemlerdeki toplumsal ve hukuki sorunların özüne ilişkin benzerlikle dikkat çekmektedir. Romanların karşılaştırmalı analizi, modernitenin, toplumsal farklılıklar ve iki roman arasındaki altmış yıla rağmen, değişik kültürlerde hukuk felsefesine ilişkin benzer sorunlara yol açtığını göstermektedir. Ulus devletlerinin kurulması ve demokrasinin gelişmesiyle ortaya çıkan kriz kalıcı olmuş, dünya savaşları ve askeri darbeler arasında olağan hâle gelen olağanüstü hâl modern dönemin hukuki durumu hâline gelmiştir.
Peter Weiss'ın Direnmenin Estetiği romanı tematik kurgusu içinde geçmişteki direnişleri belgeleyen sanat ve edebiyat eserlerini yeniden yorumlayan bir çizgi izlemektedir. Sosyalizmin pratiklerini içeriden eleştiren bu roman sosyalist gerçekçiliği de konu etmektedir. Bu kapsamda işçi perspektifinden yazılmış bir roman olan Klaus Neukrantz'ın Wedding Barikatları ile - sosyalist gerçekçilik çizgisinin dekadan (yozlaşmış) yazar kabul ettiği - Franz Kafka'nın Şato romanı arasında bir yakınlık ilişkisi kurmakta, Şato için 'işçi sınıfının romanı' ifadesini kullanmaktadır. Bu bağlamda Peter Weiss'ın sosyalist gerçekçiliği nasıl yorumladığı, sosyalist iktidarların sanat ve edebiyat üzerindeki denetimlerine itiraz etmesine rağmen sosyalist gerçekçilikte hangi değeri gördüğü ve Kafka’nın Şato romanına 'işçi sınıfının romanı' derken nasıl bir bağlantı kurduğu çarpıcı bir soru haline gelmektedir.
Bu makale, adı geçen iki eserin özelliklerini ve düzen karşısındaki konumlanmalarını karşılaştırmalı olarak incelemektedir; Direnmenin Estetiği'nde bu iki romanla ilgili bölümlerde, romanın genel kurgusu ve yaklaşımı dikkate alınarak değerlendirilmektedir. Bu incelemeyle, Peter Weiss'ın sosyalist gerçekçiliğe bakışındaki özgünlüğü ve bu bağlamda nasıl bir Kafka yorumu yaptığını göstermek amaçlanıyor. İncelemenin vardığı sonuç: Peter Weiss; Kafka'nın, mücadelenin hedefini gösteren sosyalist gerçekçiliğin eksik bıraktığı şeyi yaptığını, yani ezilenlerin kendi içsel yaşantılarını bulmalarını sağladığını düşünmektedir. Yine Direnmenin Estetiği'nde izlerine rastlandığı gibi, Peter Weiss hayatının önemli bir bölümünde kendini Kafka’nın dünyasında hissetmiştir. Bu da Kafka'yı Peter Weiss için önemli kılan bir başka unsurdur. Bu anlamda Direnmenin Estetiği romanı Franz Kafka, Klaus Neukrantz ve Peter Weiss'ın ortak noktalarının izini süren, üç kurgusal metnin iç içe geçtiği bir üst metin olarak görülebilir.
Bu makalede geleneksel Alman genç kız romanının temel eserlerinden birisi olan Emmy von Rhoden'in "Der Trotzkopf" (1885) adlı romanı ile modern dönemi temsilen Dagmar Chidolue'nun "Lady Punk" (1985) adlı romanı toplumsal cinsiyet araştırmaları ile yeniden okunmuştur. Bu okuma ve analiz süreci sonucunda kurgusal genç kız imgesinin gelenekselden moderne doğru geçirdiği değişim karşılaştırmalı olarak ortaya konmaya çalışılmıştır. Diğer bir hedef ise modern döneme gelindiğinde genç kız imgesinin lehine olan özgürleşmesinde rol oynayan etmenleri ve kazandığı özgürlüğün niteliklerini vurgulamaktır. Sonuçların toplumsal cinsiyet araştırmalarına dayanılarak yorumlanması sürecinde ise çalışmaya her iki romandan elde edilen bulgular rehberlik etmiştir.