830 Literaturen germanischer Sprachen; Deutsche Literatur
Refine
Year of publication
Document Type
- Article (61) (remove)
Language
- Turkish (61) (remove)
Has Fulltext
- yes (61)
Keywords
- Deutsch (7)
- Türkisch (7)
- Fremdsprachenunterricht (5)
- Germanistik (5)
- Literatur (5)
- Übersetzung (5)
- Deutsch als Fremdsprache (4)
- Fremdsprachenlernen (4)
- Übersetzungswissenschaft (4)
- Geschlechterrolle (3)
- Kafka, Franz (3)
- Nationalsozialismus (3)
- Reiseliteratur (3)
- Alman Edebiyatı (2)
- Der Prozess (2)
- Deutschland (2)
- Deutschunterricht (2)
- Didaktik (2)
- Digitalisierung (2)
- Frau (2)
- Fremdsprache (2)
- German literature (2)
- Geschichte (2)
- Jugend (2)
- Jugendliteratur (2)
- Kind (2)
- Kleist, Heinrich von (2)
- Kongress (2)
- Krieg (2)
- Müller, Herta (2)
- Mündliche Kommunikation (2)
- Osmanisches Reich (2)
- Rezeption (2)
- Translationsdidaktik (2)
- Translationswissenschaft (2)
- Turkish literature (2)
- Übersetzen (2)
- Adalet (1)
- Adıvar, Halide Edip (1)
- Adıvar, Halide Edip: Ateşten Gömlek (1)
- Aladag, Züli (1)
- Aladag, Züli: Wut (1)
- Alienation (1)
- Alman Dili Edebiyatı Bölümü (1)
- Alman Efsaneleri (1)
- Almanya (1)
- Alt Kültür (1)
- Alımlanma (1)
- Amaç (1)
- Anadolu Üniversitesi (1)
- Anday, Melih Cevdet (1)
- Aristoteles (1)
- Atemschaukel (1)
- Audiovisuelles Unterrichtsmittel (1)
- Autoritäre Erziehung (1)
- Bandit <Motiv> (1)
- Banditry (1)
- Barrikaden am Wedding (1)
- Berufsplanung (1)
- Bibel. Altes Testament (Masoretischer Text) (1)
- Bibel. Altes Testament (Septuaginta) (1)
- Bilgi (1)
- Bilinçdışı (1)
- Bird image (1)
- Birey (1)
- Borchert, Wolfgang (1)
- Career (1)
- Career planning (1)
- Christie, Agatha (1)
- Christie, Agatha: Murder at the vicarage (1)
- Cinayet (1)
- Common European Framework of Reference for Languages (1)
- Comparative literature (1)
- Computerunterstütztes Lernen (1)
- Conditions affecting translations (1)
- Conrad, Joseph (1)
- Content based translation (1)
- Cumhuriyet Reformları (1)
- Cyber-Mobbing (1)
- Das Fräulein von Scuderi (1)
- Das Heilige (1)
- Das Schloss (1)
- Dedektif (1)
- Department of German Language and Literature (1)
- Der Froschprinz (1)
- Destan (1)
- Detektivin <Motiv> (1)
- Deutsch als Zweitsprache (1)
- Deutsche Sagen (Grimm) (1)
- Deutschlehrer (1)
- Değirmencioğlu, Hamdi: Hayat mı Bu (1)
- Değişim (1)
- Dia Kültür (1)
- Diakultur (1)
- Die Hermannsschlacht (1)
- Die Horen <Zeitschrift, Tübingen> (1)
- Die Kindermörderin (1)
- Die Klavierspielerin (1)
- Die Verwandlung (1)
- Die Verwirrungen des Zöglings Törless (1)
- Die zwei gleichen Söhne (1)
- Die Ästhetik des Widerstands (1)
- Dil Oyunu (1)
- Doğu (1)
- Duvar imgesi (1)
- Dört Neden Kuramı (1)
- E-Learning (1)
- Education problem (1)
- Efsane (1)
- Einwanderer (1)
- Eliade, Mircea (1)
- Entfremdung <Motiv> (1)
- Epos (1)
- Erekbilim (1)
- Erginlenme (1)
- Evaluation (1)
- Eve Dönüş (1)
- Eğitim sorunsalı (1)
- Eşkıyalık (1)
- Faschismus (1)
- Film (1)
- Four-cause theory (1)
- Frau <Motiv> (1)
- Fremdheit <Motiv> (1)
- Fremdsprachenkompetenz (1)
- Fühmann, Franz (1)
- Fühmann, Franz: Die dampfenden Hälse der Pferde im Turm von Babel (1)
- Gamification (1)
- Generation Z (1)
- Gençlik (1)
- Gerechtigkeit <Motiv> (1)
- Germanistikstudent (1)
- Germany (1)
- Geschichte 1394-1578 (1)
- Geschlechterforschung (1)
- Geschlechtsunterschied (1)
- Gesellschaft (1)
- Gestalttheorie (1)
- Gewalt <Motiv> (1)
- Goethe, Johann Wolfgang von (1)
- Gott <Motiv> (1)
- Grammatik (1)
- Grammatikunterricht (1)
- Grass, Günter (1)
- Grimm Kardeşler (1)
- Grimm, Jacob (1)
- Grimm, Wilhelm (1)
- Göç (1)
- Göçmen Edebiyatı (1)
- Heart of darkness (1)
- Heimkehr <Motiv> (1)
- Herztier (1)
- Hieroglyphenschrift (1)
- Hierophanie (1)
- Hierophany (1)
- Hinduismus (1)
- Hirtendichtung (1)
- Hiyerofani (1)
- Hoffmann, E. T. A. (1)
- Husserl, Edmund (1)
- Im Krebsgang (1)
- Immigrant literature (1)
- Impliziter Leser (1)
- Infanticide (1)
- Inhaltsbetonte Übersetzung (1)
- Initiation (1)
- Interkulturalität (1)
- Interkulturelles Lernen (1)
- Interkulturelles Verstehen (1)
- Internationaler Germanistenkongress (13. : 2015 : Schanghai) (1)
- Intertextualität (1)
- Iser, Wolfgang (1)
- Jelinek, Elfriede (1)
- Jugendroman (1)
- Justice (1)
- Karacaoğlan (1)
- Kariyer (1)
- Kariyer planlama (1)
- Karriere (1)
- Karşılaştırmalı Yöntem (1)
- Karşılaştırmalı edebiyat (1)
- Kaschnitz, Marie Luise (1)
- Kaschnitz, Marie Luise: Vogel Rock (1)
- Kausalität (1)
- Kayıhan, Hasan: Gurbet Ölümleri (1)
- Kinder- und Hausmärchen (1)
- Kindesmord <Motiv> (1)
- Knowledge (1)
- Kollektives Gedächtnis (1)
- Kongressbericht (1)
- Konjunktion (1)
- Konsekutivdolmetschen (1)
- Krafft, Hans Ulrich (1)
- Kriminalroman (1)
- Kutsal (1)
- Kuş imgesi (1)
- Körper <Motiv> (1)
- Lacan, Jacques (1)
- Lacanian psychoanalysis (1)
- Lacanyen psikanaliz (1)
- Lawrence, D. H. (1)
- Legend (1)
- Legende (1)
- Lehrerbildung (1)
- Lernspiel (1)
- Leseverhalten (1)
- Madrigal (1)
- Medieval (1)
- Metinlerarasılık (1)
- Metni İçkin Yöntem (1)
- Meyrink, Gustav (1)
- Meyrink, Gustav: Der Kardinal Napellus (1)
- Michael Kohlhaas (1)
- Migrantenliteratur (1)
- Migration (1)
- Minnesang (1)
- Mitoloji (1)
- Modern Türk Edebiyatı (1)
- Moltke, Helmuth Karl Bernhard von (1)
- Moltke, Helmuth Karl Bernhard von: Briefe über Zustände und Begebenheiten in der Türkei aus den Jahren 1835 bis 1839 (1)
- Mord <Motiv> (1)
- Morenga (1)
- Musil, Robert (1)
- Mutter-Tochter-Beziehung <Motiv> (1)
- Mystizismus (1)
- Mythologie (1)
- Mythology (1)
- Männlichkeit (1)
- Märchen (1)
- Nachkriegszeit (1)
- National September 11 Memorial & Museum (1)
- Nationalismus <Motiv> (1)
- Neue Technologie (1)
- Neukrantz, Klaus (1)
- New Age (1)
- New woman (1)
- Nibelungenlied (1)
- Notiz (1)
- Notizentechnik (1)
- Nâzım Hikmet (1)
- Objekt (1)
- Odyssea (1)
- Orientalism (1)
- Orientalismus <Kulturwissenschaften> (1)
- Ortaçağ (1)
- Oryantalizm (1)
- Osmanlı (1)
- Osmanlı Türk Toplumu (1)
- Ottoman (1)
- Ottoman Turkish Society (1)
- Paratext (1)
- Peritexts (1)
- Poetologie (1)
- Poetry (1)
- Polisiye roman (1)
- Post-war literature (1)
- Postkolonialismus (1)
- Postkolonyal Kuram (1)
- Prinz Friedrich von Homburg (1)
- Psişe (1)
- Psyche (1)
- Psychoanalyse (1)
- Rebellion <Motiv> (1)
- Reception (1)
- Recht <Motiv> (1)
- Reform (1)
- Reiß, Katharina (1)
- Republican reforms (1)
- Return to home (1)
- Rezeptionsästhetik (1)
- Sabahattin Ali (1)
- Sabahattin Ali: Kuyucaklı Yusuf (1)
- Sachau, Eduard (1)
- Sacred (1)
- Savaş (1)
- Savaş sonrası edebiyat (1)
- Schach (1)
- Schachnovelle (1)
- Schanghai (1)
- Schiller, Friedrich (1)
- Schiltberger, Hans (1)
- Schwarzenbach, Annemarie (1)
- Schwarzenbach, Annemarie: Winter in Vorderasien (1)
- Seyahat (1)
- Seyahatname (1)
- Seyahatname çevirisi (1)
- Shakespeare, William (1)
- Sheperd (1)
- Sinema (1)
- Social change (1)
- Social values (1)
- Sosyal değerler (1)
- Soziale Integration (1)
- Sozialer Wandel (1)
- Sozialistischer Realismus (1)
- Soziolinguistik (1)
- Sprache (1)
- Spracherwerb (1)
- Sprachpolitik (1)
- Sprachspiel (1)
- Stein von Rosette (1)
- Sturm und Drang (1)
- Subkultur (1)
- Swiss literature (1)
- Target (1)
- Textgeschichte (1)
- The fox (1)
- Timm, Uwe (1)
- Tired with all these, for restful death I cry (1)
- Toplumsal değişim (1)
- Tourismus (1)
- Translation of travel books (1)
- Translation studies (1)
- Translationskompetenz (1)
- Translationsperformanz (1)
- Translationstheorie (1)
- Translationsunterricht (1)
- Travel (1)
- Travel book (1)
- Turkey image (1)
- Türk Edebiyatı (1)
- Türk İmajı (1)
- Türkei (1)
- Türkeibild (1)
- Türkenbild (1)
- Türkisch als Zweitsprache (1)
- Türkiye imgesi (1)
- Unbewusstes (1)
- Unconscious (1)
- Universität (1)
- Valenz <Linguistik> (1)
- Verb (1)
- Vergleichende Literaturwissenschaft (1)
- Vier-Ursachen-Lehre (1)
- Visuelle Medien (1)
- Von dem Fischer un syner Fru (1)
- Vögel <Motiv> (1)
- Wagner, Heinrich Leopold (1)
- Walther <von der Vogelweide> (1)
- Wand <Motiv> (1)
- War (1)
- Weiss, Peter (1)
- Wert (1)
- Wissensproduktion (1)
- Yabancılaşma Olgusu (1)
- Yanmetin (1)
- Yeni kadın (1)
- Yeşilçam (1)
- Yücel, Can (1)
- Yücel, Can: 66. Sone (1)
- Zieltext (1)
- Zweig, Stefan (1)
- Zweisprachigkeit (1)
- Çeviribilim (1)
- Çeviriyi etkileyen etmenler (1)
- Çoban (1)
- Çocuk (1)
- Çocuk cinayeti (1)
- Öğrenci (1)
- Über naive und sentimentalische Dichtung (1)
- İlhan, Attilâ (1)
- İstanbul Üniversitesi (1)
- İsviçre Edebiyatı (1)
- İsyan (1)
- İç metin (1)
- İçerik odaklı çeviri modeli (1)
- Şiir (1)
Halkların millî kültürünü, yaşadıkları coğrafya ve inanç sistemi biçimlendirir. Çoban kültürü ve edebiyatı da millî kültürlere göre şekillenerek devam eder. Çoban edebiyatının kökeni mitolojiye dayanır. İtalya'da Rönesans döneminde şiirlerle başlar. İspanya’da pastoral romanla gelişimini sürdürür. Aynı dönemde İngiliz ve Fransız edebiyatına girer. Alman Edebiyatında ise Barok döneminde çeviriler yoluyla kazandırılır. Alman literatüründe bu alanda daha çok Barok, Aufklärung ve Rokoko dönemlerinde eserler verilmiştir. Masal, efsane, atasözü, şiir, roman, madrigal, opera, çoban oyunları türündeki eserleri kapsar. Bu çalışmanın amacı öncelikle çoban edebiyatının kaynağı, Avrupa'ya gelişi ve Alman Edebiyatına etkisini araştırmaktır. Araştırmada literatür tarama metodu kullanılacaktır.
Edebiyatta Polisiye Roman olarak adlandırılan bir türün ortaya çıkmasının en önemli nedenlerden biri, insanoğlunun gizem karşısında duyduğu meraktır. Ölüm, cinayet ve suç gibi içerisinde gizem barındıran konuları bir dedektif titizliği ile çözmeye çalışan polisiye roman okuru, okuma serüveni boyunca kendini gerilimin hiç eksilmediği bir evrende bulur. Bu suç evrenindeki en büyük destekçisi, suçluyu bulmak için görevlendirilmiş olan dedektif ya da polis memurudur. Okur, eserin içerisine yerleştirilen ipuçlarından yola çıkarak ve akıl yürüterek suçluyu bulmaya çalışır. Polisiye roman türünün böylesine ilgi görmesinin bir sebebi de, okurun kendisini eserin bir parçası olarak hissetmesidir. Polisiye romanda, dedektif karakteri genellikle kurnaz, atik, analitik, detaycı ve meraklı olarak betimlenir. Bu noktadan hareketle çalışmada, iki kurnaz kadın dedektif karakter ele alınmıştır. Çalışmanın amacı, Ernst Theodor Amadeus Hoffmann'ın "Das Fräulein von Scuderi" ("Matmazel Scuderi") ve Agatha Christie'nin "Ölüm Çığlığı" ("The Murder at the Vicarage") eserlerindeki kadın dedektif karakterleri Matmazel Scuderi ve Jane Marple'ı tanıtmak ve her iki kadın karakter arasındaki benzerlikleri ve farklılıkları ortaya çıkarmaktır. Çalışmada, eserler karşılaştırmalı ve metin odaklı bir yöntemle irdelenecektir.
Bu çalışmada Almanya'ya işçi olarak giden ilk Türk neslin torunları olan üçüncü ve dördüncü kuşak gençlerin Alman toplumunda yaşadıkları sosyo-kültürel ve psikolojik sorunları saptanmaya çalışılacaktır. Araştırma nesnesi olarak "kurmaca" dalında 2007 Adolf Grimme ödülünü alarak Türk-Alman sinemasında önemli bir başarıya imza atmış bulunan yönetmen Züli Aladağ'ın 2006 yılında çektiği, Almanya'daki Türk gençliğini konu alan "Öfke" adlı filmi incelenecektir. Almanya'da çok kültürlü ortamda yetişen gençlerin, toplumda egemen kültür dışında kendi aralarında oluşturdukları dia-kültür ve bu alt kültürleri oluşturmaya iten sorunlar film çerçevesinde nitel yöntemle gözlemlenecektir. Almanya'daki Türk gençliğin dâhil olduğu dia-kültürleri bağlamında yapılan incelemede gençlerin toplandıkları mekânlar, kullandıkları dil ve ifade biçimleri, dinledikleri müzikler, giyim tarzları ve takıları esas alınacaktır. Belirlenen sorunlar incelenirken nesiller arası çatışmaya, aile içi ilişkilere, iki kültür arasında bocalama ve yaşanan bunalımlara, toplumdan uzaklaşarak özgür olma düşüncelerine ve buna bağlı paradoksal durumlarına, suç ve uyuşturucuya olan eğilimlerine neden-sonuç ilişkisi bağlamında filmden alıntılar yapılarak örnekler verilecektir. İncelemede filmin çekildiği 2006 yılından günümüze kadar yaşanan süreçteki sorunlar ve günümüze yansımaları karşılaştırılarak buna yönelik çözüm yolları önerilecektir.
Franz Kafka Almanca yazılan edebiyat içinde dünyada en çok okunan ve eserleri en çok yorumlanan yazarlardan biridir. Farklı dillere çevrilerek uluslararası büyük yankı bulan Kafka'nın eserlerinin Türkçe'ye çevrilmesi Türkiye'de 1950'li yıllarda başlar. Türkiye'deki Kafka alımlanmasının temelini oluşturan bu çevirilerin aynı zamanda Türk Edebiyatı ve entelektüel dünyanın gelişimini devamlı etkilediği görülür. Türkiye, kültürel ve toplumsal yapısı itibarıyla Franz Kafka'nın doğup büyüdüğü ve sosyalleştiği ortamdan birçok açıdan farklılık gösterir. Bu farklılığa bağlı olarak ortaya çıkan alımlanma şartları Kafka ve eserlerini anlama ve yorumlamada da farklılıkları beraberinde getirir. Bu kapsamda bu makalede amaç Franz Kafka ve eserlerinin Türkiye'deki alımlanmasını, alımlanma süreci ile birlikte Kafka'nın eserlerinin Türk okuyucusu ve Modern Türk Edebiyatı üzerine etkisi, ülkenin tarihsel, kültürel, toplumsal ve siyasi gelişimleri de dikkate alınarak incelemektir.
Sömürgeciliğin farklı bakış açılarıyla sorunsallaştırıldığı postkolonyal düşünce, kimi yazarları derin bir etki altına alarak söz konusu yaklaşımlara ilişkin düşüncelerini yazınsal yapıtlarında yansıtma olarak açığa çıkmıştır. Bu yazarlardan biri olan çağdaş Alman Edebiyatının en önemli isimlerinden Uwe Timm, 1978 yılında kaleme aldığı ve 1904-1907 yılları arasında geçen sürede Almanya'nın söz konusu dönemde sömürgesi olan Güney Afrika'da yaşamakta olan yerliler ile Almanlar arasındaki mücadelenin konulaştırıldığı Morenga adlı tarihsel romanında kurguladığı Gottschalk karakterinin "Beyaz Kıta"dan "Kara Kıta"ya gelişiyle birlikte kişisel ve sosyal yaşamına ilişkin yaşadığı değişimleri gözler önüne sermiştir. Polonya asıllı İngiliz yazar Joseph Conrad ise, 1899 yılında yazdığı Karanlığın Yüreği adlı yapıtında, "Kara Kıta"ya bir iş için görevlendirilen Marlow'un kıtanın derinliklerinde beyazların yerlilere uyguladığı işkencelerle birlikte deneyimlediklerini anlatılaştırır. Bu bağlamda, postkolonyal kuram ışığında karşılaştırmalı ve metin içkin yöntemle irdelenecek olan söz konusu çalışmada öncelikle postkolonyalizmin bir kuram olarak ortaya çıkışı ve postkolonyal edebiyatın sınırlarına değinilecek, söz konusu iki yapıtta, Afrika topraklarına görevlendirilen başkahramanların kıtada kaldıkları süre boyunca geçirdiği değişim irdelenecek, bir sonuç değerlendirmesi yapılarak çalışma sonlandırılacaktır.
Her yeni edebî metnin kendinden öncekilerden ya ilham aldığı ya da yeniden üretilerek ortaya çıktığı gerçeği bugün edebiyat çevreleri tarafından kabul edilen bir görüştür. Sinema sanatı edebiyat ile her zaman yakın ilişki içerisinde olmuştur. Senaryolar ise edebî metinlerden beslenerek onlardan ilham almıştır ya da özgün senaryo ile edebî metin benzeşmiştir. Edebiyattan beslenen sinema böylece kendi türünü de oluşturmaya başlamıştır. Özellikle melodram türü sinema filmleri 1960 - 1975 yılları arasında Yeşilçam sinemasına hâkim olmuştur. Hamdi Değirmencioğlu'nun 1973 yılında 10. Antalya Altın Portakal Film Festivalinde kendisine ödül kazandıran "Hayat mı Bu?" adlı melodram türündeki senaryosu Grimm Kardeşlerin Halk efsanesi olan "Die zwei gleichen Söhne" ile benzerlikler taşımaktadır. Grimm Kardeşlerin 1816–1818 yılları arasında yayınlanmış olan "Deutsche Sagen" (Alman Efsaneleri) eserinde toplam 585 halk efsanesi yer almaktadır. Halk efsanesine konu olan Genç Kral Pepin / III. Pepin (714-768) tarihsel gerçek bir kişidir ve hikâyesi Alman efsaneleri arasında 441. sırada yer almaktadır. Onun hayatından yola çıkarak anne kompleksinin negatif özellikli arketipi olan üvey anne figürüne farklı bir yorum katan bu Alman halk efsanesi, Değirmencioğlu'nun senaryosunu yazdığı 1972 yapımlı Yeşilçam Sinema filmindeki üvey anne figürü ile benzeşmektedir. Bu çalışmada, Grimm Kardeşlerin "Die zwei gleichen Söhne" adlı efsanesi ile Hamdi Değirmencioğlu'nun "Hayat mı Bu?" adlı film senaryosu metinlerarasılık kuramı ile incelenmeye çalışılmıştır.
Doğu Alman Yazar Franz Fühmann'ın çocuklar için yazdığı çok popüler (daha sonraki yıllarda çok sayıda baskı yapan) kitabı "Die dampfenden Hälse der Pferde im Turm von Babel" (Berlin: Kinderbuchverlag, 1978)'de karşımıza çıkan Türk figürün kişiliğinde Türk ve Türkçe imgesine dair ilginç değiniler görmekteyiz. Tipik Osmanlı kıyafetleri ve yüz hatlarıyla çizilen bu figürün adı Küslübürtün'dür. Uydurulmuş bir isim olduğu açık olan bu kişi, 1001 Gece Masalları'ından Alaaddinin Lambası'ından çıkan cin örneğine göre tasarlanmıştır, ama bir "dil cini" (Sprachgeist) olan Küslübürtün, çocukların dille ilgili sorularına yanıt verir, bu arada Arthur Schopenhauer ile ahbaplık eder. Türkçenin "ü" harfine fazlaca yer vermesine gönderme yapan "Küslübürtün" adı, bunun dışında Karacaoğlan'dan alıntılanan şiir parçası (Merhametin çoktur benden farıma/Beni görüp gül yüzünü bürüme) ve 1980'li yıllarda Batı Almanya'daki Türk imgesinin tersine tezahür eden olumlu alımlamanın araştırılması, eseri bir bildiri kapsamında ele almayı ilginç kılacak özelliklerindendir. Biyografisinden anlaşıldığı kadarıyla Franz Fühmann, Türkiye'ye gelmemiştir. İzi sadece Yunanistan'a kadar uzanan yazarın bu çocuk kitabında çizilen olumlu bir Türk imgesinin kontürlerini ortaya çıkarmak bildirimizin amacını oluşturacaktır.
2013 yılından beri süregelen Ege Üniversitesi ve Paderborn Üniversitesi (Almanya) arasındaki iş birliği antlaşması kapsamında Alman Akademik Değişim Servisinin de (DAAD) destekleyicisi olduğu uluslararası kongrenin yedincisi 2-3 Aralık 2019 tarihlerinde Ege Üniversitesi bünyesinde gerçekleşti. "Internationale Tagung im Rahmen der Germanistischen Institutspartnerschaft Ege Universität Izmir - Universität Paderborn "Aktuelle Perspektiven der deutsch-türkischen Germanistik" başlıklı kongrede hem edebiyat hem de dilbilim alanından genç araştırmacılar ve akademisyenler bildirilerini sundular. Kongre kapsamında Paderborn Üniversitesi, Ege Üniversitesi, Dokuz Eylül Üniversitesi ve Humboldt Üniversitesi'nden akademisyenlerin katılımlarıyla gerçekleşti.
İsviçreli gazeteci, foto muhabiri, yazar, fotoğrafçı Annemarie Schwarzenbach, gazetecilik göreviyle Ekim 1933'te, Irak'ta sonlanacak doğu yolculuğuna çıkmıştır. Seyahatinin iki ayını Türkiye'de geçirmiştir. Gördüklerini, edindiği izlenimler çerçevesinde kaleme alarak, 1935 yılında "Winter in Vorderasien - Tagebuch einer Reise" başlığıyla yayınlatmıştır. Seyahat, Türkiye'de reform çalışmalarına ve Cumhuriyet'in onuncu yılına denk gelmektedir. Ancak aktarımlarına bakıldığında, eleştirel bakış açısı dikkat çekmektedir. Yürütülecek bu çalışma ile Schwarzenbach'ın Alman edebiyatına sunduğu Türkiye imgesinin anlaşılmasına katkı sağlanması amaçlanmıştır. Bu nedenle, seyahatname Türkiye'ye dair tasvirleri çerçevesinde ele alınacaktır.
Sigmund Freud'un psikanaliz kuramını felsefi açıdan yeniden temellendiren psikiyatr Jacques-Marie Emile Lacan, 13 Nisan 1901'de doğduğu Paris'te 9 Eylül 1981 yılında ölmüştür. Bilinçdışının dil gibi yapılandığı görüşünden hareket eden ve yapısalcı dilbiliminden yararlanan Lacan, Freud'un psikanalitik kuramından yola çıksa da Freud'un bilinçdışında aradığı öznenin psişik yapısını, dış gerçeklikteki öteki ile bağıntılı olarak ele almıştır. Bunun sonucunda insanın bilinçdışı tarafından şekillendirildiğine değil, aksine bilinçdışının insanın içinde bulunduğu dış gerçeklik tarafından biçimlendirildiği görüşünü dile getirmiştir. Kısacası imgesel, sembolik ve gerçek olmak üzere doğası gereği bölünmüş haldeki insan psişesinin bütün unsurlarının dış dünyadaki bir ötekinin / Ötekinin bakışı altında dönüşüme uğradığını, bütün psikolojik sorunların temelinde yatanın da özne ile öteki arasındaki gerilim olduğunu ileri sürmüştür. Biz de bu çalışmamızda Lacanyen psikanalizin bahsi geçen unsurlarını ve psişik öznenin geçirdiği üç dönemi (imgesel, sembolik ve gerçek) ele alacağız. Bu teorik bilgilerin ardından Marie Luise Kaschnitz'in kısa öyküsü "Kuş Rock" taki kuş imgesini Lacanyen psikanalizmin bu bilgileri ışığında metne bağlı inceleme yöntemi ile inceleyeceğiz. Öznenin Ayna Evresi ile başlayan ve benliğini bütünleştirmek uğruna girdiği ötekileşme ve Ötekileşme süreçlerinin eserdeki izdüşümlerini tespit etme girişiminde bulunacağız.
19. yüzyılda misyoner, oryantalist, asker, yönetici ve araştırmacılar olmak üzere farklı meslek gruplarından birçok Avrupalı, Osmanlı topraklarını dolaşarak arkalarında seyahat kitapları bırakmışlardır. Klasik bilimsel çalışmaların aksine alternatif bir araştırma modeli olarak kabul edilebilecek olan seyahat yazını bir anlatı türü olarak sosyal bilimlerin farklı disiplinleri için oldukça sübjektif verilere dayansa da yoğun ve zengin bir bilimsel materyal sunmaktadır. Bu bağlamda bir Alman oryantalist ve seyyah olan Eduard Sachau (1845-1930) Osmanlı toprakları içerisinde 1879'da başlayarak yaklaşık altı ay süren bir seyahat gerçekleştirmiş ve seyahat notlarını "Reise in Syrien und Mesopotamien" ("Suriye ve Mezopotamya Seyahati") adıyla 1883 yılında Almanya'da kitap olarak yayımlamıştır. Aslında bir filolog olan Sachau, tıpkı bir sosyolog, antropolog ve arkeolog gibi dolaşarak Osmanlı taşrasında yaşayan Arap, Kürt, Türk, Nasturi, Yakubi ve Yezidiler hakkında önemli bilgiler sunmuştur. Bu çalışma, bir bilim insanı olarak Sachau'nun seyahatinin oryantalist bilgi üretim süreci olduğunu iddia etmekte ve onun süreçte bu topladığı bilgiyi farklı yollarla akademik metinlere transfer ettiğini öne sürmektedir.
Evrensel bir konu olan savaş, her milleti derinden etkileyen en önemli olgulardan sayılmaktadır ve yansıması Karşılaştırmalı Edebiyatın en seçkin konularından biridir. Savaşlar yüzünden birçok farklı kültürde, toplumsal dengeler bozulmuş, cinsiyetçi roller değişmiş ve "yeni kadın" olgusu öne çıkmıştır. Bu çalışmada, 20. yüzyılın kadın Türk edebiyatçılarından biri olan Halide Edip Adıvar'ın 'Ateşten Gömlek' (1922) romanında ve İngiliz edebiyatçı David Herbert Lawrence'ın 'Tilki' ('The Fox') (1922) hikâyesinde "yeni kadın" kavramı karşılaştırmalı edebiyat yöntemi ile analiz edildi. Her iki eserin yansıttığı dönemin tarihsel ve sosyal örgüsü metin inceleme yöntemi ile incelendi. Çalışmanın özü, toplumsal cinsiyet rollerinin savaş dönemlerinde farklı kültürlerin edebiyatlarındaki yansımasını kapsar. İncelemedeki bulguların sonucunda, farklı kültürlerde farklı cinsiyetlere ait yazarlar tarafından ele alınmış olsa da, Adıvar'ın 'Ateşten Gömlek' ve Lawrence'ın 'Tilki' adlı eserinde, savaşın cinsiyet rollerine etkisinin benzer şekilde yansıtıldığı gözlenmiştir. Bu sebeple, bu çalışma, diğer karşılaştırmalı edebi incelemelere ve savaş edebiyatında kadın kimliğinin tanımlanmasına yönelik araştırmalara katkı sağlayabilecek içeriktedir.
Tahakküm, her ne kadar gözlemlenebilen bir olgu olsa da, teorik olarak yerini tam olarak belirlemek oldukça güçtür. Fakat Michel Foucault söz konusu tahakkümün sosyal mekânlara nüfuz ettiğini ileri sürmüş, böylelikle de geçici konfigürasyonlar ve söylem yapıları ile tahakkümün kendisini görünür kılabildiğini belirtmiştir (Srubar 2009: 201). Bu bağlamda söz konusu geçiciliğin önüne geçilebilmesi ve belleğin zamana direnmesi için mekânın önemli bir unsur olduğunun söylenilmesi yanlış olmaz. 20. yüzyılın en önemli düşünürlerinden biri olan Edmund Husserl'in öne sürmüş olduğu fikirler felsefe, sosyoloji ve psikoloji alanında analizlerin yapılmasına katkı sağlamıştır. Bu noktada çalışmanın amacı, Husserl'in temellerini atmış olduğu ve bir öz ontolojisi olan fenomenoloji yöntem olarak kullanılarak, 11 Eylül Müzesi'nin analizinin yapılmasıdır. Böylelikle de hafıza mekânı olarak kabul edilen müzenin Husserl referans alınarak göstergebilim üzerinden değerlendirilmesi amaçlanmaktadır
Önümüzdeki çalışma, Türkçe Çeviriler Bibliyografyası adlı çalışmada yer alan bilgiler ışığında Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşundan 2016 yılına kadar Türkçeye çevrilmiş ve/ veya Türkiye’de yayımlanmış Alman edebi eserlerini raporlamayı amaçlamaktadır. Bu amaçla öncelikle, Türkçe Çeviriler Bibliyografyası kaynak kitabında da belirtildiği gibi çeşitli basılı ve elektronik kaynaklar (http://www.toplukatalog.gov.tr; https://kasif.mkutup.gov.tr ve http://koha.ekutuphane.gov.tr) taranarak bir veri tabanı oluşturulmuştur. Önümüzdeki çalışmada bu bilgilerden yola çıkılarak aşağıdaki soruların yanıtları aranmıştır: 1. Yıllara göre Almancadan Türkçeye çevrilen eserler belirlendiğinde karşımıza nasıl bir tablo çıkacaktır? 2. Her edebi türden toplam kaç kitap yayımlanmıştır? 3. En çok hangi yazarların eserleri Türkçeye çevrilmiştir? 4. Almancadan Türkçeye çevrilen eserler en çok hangi yayınevi tarafından basılmıştır? 5. En çok hangi çevirmenler Almancadan Türkçeye eserler kazandırmıştır? Bu soruların yanıtlarına istinaden niceliksel değerlere dayanan grafikler hazırlanmıştır. Daha sonra ise hazırlanan bu grafikler niteliksel olarak değerlendirilerek eserler Türkçeye çevrilirken hangi ölçütlerin esas alındığı, çeviri tercihlerinin- dönemine veya çevirmenine göre- nasıl yapıldığı tartışılmaktadır.
Çeviri, birer eyleyen olarak çevirmenlerin yönlendirdiği bir eylemdir. Bu gerçek, bilgi teknolojilerinin bu uygulama sahasında varlıklarını yoğun biçimde hissettirdikleri günümüz çeviri dünyası içinde de geçerliliğini korumaktadır. İnsanın merkezde bulunduğu her uygulama sahasında olduğu gibi çeviri alanında da nesnel ölçütlerin bulunup uygulanabilmesi, beklenen ve arayışında olunan bir konu olagelmiştir.
Bugün özerk bir araştırma alanı olarak çeviribilim, salt araştırma alanında (pure research) çeviri olgusuna dâhil bütün boyutları betimlemeye ve buradan üst ilkelere ulaşmaya çalışırken, uygulamalı araştırma alanında (applied research) ise çeviri edimi ile ilgili nesnel ölçütler üretmeyi denemektedir. Bu yönüyle çeviribilimciler, çeviri eleştirisi, çeviri politikası, çeviri araçları alanlarında olduğu gibi akademik çeviri eğitiminde de nesnel ölçütleri aramaktadır.
Konu somut olarak çeviri uygulamalarının yaptırıldığı derslere indirgenirse, çeviri derslerinde metin seçiminin, bugün öznel gerekçelere dayandığı söylenebilir. Bu durum, bu çalışmada seçilen konunun sorunsallaştırılmasını önemli hale getirmektedir. Bu çalışmanın temel amacı, çeviri derslerinde metin seçiminin ölçütlerini saptamaya çalışmaktır.
Her ne kadar Almanya politikası çeşitli fikirlerde de olsa; Almanya, tarihinde her zaman göç alan bir devlet olmuştur ve göçmenlere Almanca öğretimi konusunda oldukça köklü bir geçmişe, engin tecrübelere sahiptir. 60'lı yılların başlangıcında göçmenlere dil öğretimini gerekli görmeyen bu ülke 'dilsizliğin' getirdiği sosyal, siyasal ve ekonomik sorunlar sonrasında başarılı bir entegrasyon süreci için göçmenlere Alman dilinin öğretilmesinin gerekliliğini anlamış ve bu konuda çeşitli modeller denemiştir. Bu araştırmanın amacı; Almancanın ikinci dil olarak öğretimi alanındaki kuram ve modellerin, Türkçenin ikinci dil olarak öğretimine uyarlanabilirliğini göstermek ve Almanya'nın bu alandaki tecrübelerinden ikinci dil olarak Türkçe öğretimi alanında yararlanmaktır. Bu nedenle öncelikle 'yabancı dil' ve 'ikinci dil' kavramlarını birbirinden ayıran faktörler üzerinde durulacak ve böylece 'ikinci dil olarak Türkçe' kuramı incelenecektir. Sonrasında yine ikinci dil olarak Almanca öğretimi alanından çeşitli göçmen öğrenci tipleri ve bunlara Almanca öğretimi modelleri ortaya konacak, 'ikinci dil olarak Türkçe' kuramında karşılaşılacak öğrenci kavramının çeşitliliği değerlendirilecektir. Bu noktada okul çağında olan, okullara yatay geçiş yapması gereken ancak henüz Latin alfabesini bilmeyen, kurum olarak 'okul' kavramıyla hiç tanışmamış ve güncel Türkçenin dışında eğitim Türkçesi öğrenmesi gereken gençler üzerinde durulacaktır; çünkü toplumun birliği, bütünlüğü ve geleceği açısından özellikle bu gençlerin kazanılması büyük önem taşımaktadır. Aynı şekilde yetişkinlere Almanca öğretme modelleri tanıtılacak ve bu deneyimlerden 'ikinci dil olarak Türkçe' kuramı ve entegrasyon sürecinde nasıl yararlanılabileceği tartışılacaktır.
Bu araştırmada, 2016 yılında U. Ü. bilimsel araştırma projelerini destekleme birimi (BAP) desteğiyle başlatılan bir proje kapsamında yapılan yabancı dil öğretiminde dijital oyunlar ve oyunlaştırılmış uygulamalar geliştirme çalışmaları ele alınmıştır. Proje sürecinde yapılan alanyazın taraması ve öğretmenlerle yapılan anket çalışması sonucunda yabancı dil öğrenimi ve öğretimi süreçlerinde 3B dijital oyunların yeterince kullanılmadığı ve öğretmenlerin dijital oyun kullanma ve geliştirme konusunda yeterli kuramsal ve uygulamalı bilgiye sahip olmadıkları belirlenmiştir. Bu sonuç dikkate alınarak yapılan bu çalışmanın üçüncü bölümünde öğretmenlere ve materyal geliştiricilere yol göstermek amacıyla dijital oyun geliştirme süreci aşama aşama somut örneklerle ortaya konmuş, bu süreçte kullanılabilecek, materyal geliştirme araçları ayrıntılı olarak tanıtılmıştır. Söz konusu proje süreçlerinde elde edilen ve bu çalışmada ortaya konan bilgilerin yabancı dil öğretiminde dijital oyunların yaygınlaşmasına ve yabancı dil öğretmenlerinin kendi dersleri için dijital oyun materyallerini geliştirmelerine katkı sağlanması hedeflenmektedir.
Uluslararası Savaş ve Kültür Sempozyumu, Amasya Üniversitesi ve Kıbrıs Balkanlar Avrasya Türk Edebiyatları Kurumu (KIBATEK) iş birliği ile 17-19 Kasım tarihleri arasında Amasya Üniversitesinde gerçekleştirilmiştir. Savaş, kültürü şekillendiren, yönlendiren ve değiştiren ve kültürle olan bu ilişkisinden dolayı kendi diyalektiğini doğuran bir olgudur.
Uluslararası Batı Kültürü ve Edebiyatları Araştırmaları Sempozyumunun beşincisi 4-6 Ekim 2017 tarihleri arasında Sivas'ta gerçekleştirildi. Cumhuriyet Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Alman Dili ve Edebiyatı, Fransız Dili ve Edebiyatı, İngiliz Dili ve Edebiyatı ve Mütercim-Tercümanlık Bölümleri tarafından düzenlenen ve ana teması "bellek" olan bu bilgi şölenine gerek yurt içinden gerek yurt dışından çok sayıda öğretim elemanı bildiri ve poster gibi akademik çalışmalarla katıldı.